Cross Challenge

Cross Challenge eğlencelik Bataçıka’yı saymazsak katıldığım ilk koşu yarışı. Yarış alanına ilk vardığım anda o kadar çok koşan insanı bir arada görmek hoşuma gitmişti. Koşma üzerine sohbetler, eski yarışların hikâyeleri, gidilmesi planlanan yarışlar herkes keyifli bir sohbet halindeydi. Diğer bir kısım da yavaş yavaş ısınmaya başlamıştı. Ben de yarış kitimi aldıktan sonra ormanda ısınmaya başladım.

Fatih Ormanı Tabiat Parkı’ndaki 10,8 km’lik parkuru daha önce hiç koşmamıştım ama bilen arkadaşlarımdan öğrendiğim üzere biraz zorlanmaya hazırdım. Start alanında toplandıktan sonra 3,2,1 derken alkışlar ve bağırışlarla beraber yarış başladı. Yarış için hedeflediğim temponun biraz altında kenardan koşmaya başladım. Yarış psikolojisinin farklı olduğunu ve normalde koştuğumdan daha hızlı koşacağımı tahmin ediyordum. Yine de kendimi fazla zorlamadan ilk kilometreyi tamamladım.

Bu sıralarda arkalardan bazı yarışçılardan tenis maçlarından veya haltercilerden televizyonda duyduğum sesler çıkmaya başladı. İlk yarışım olduğu için şaşırdığım bu duruma daha sonraki yarışlarda alışacaktım.

15-20 dakika sonra kalabalık seyrelmeye, herkes yerine yerleşmeye başlamıştı ama hala birilerini geçiyor ve birileri tarafından geçiliyordum. Parkur, dönerek aynı yerde bittiği için ikinci şaşkınlığımı en öndeki grup ile karşılaşma anımda yaşadım. 5,5K dönüşüne benim daha 1-2K varken karşıdan gelmeye başladılar. Gerçekten hızlıydılar. Bizim taraf onlar geçtikçe alkışlıyordu. Arkamdaki yarışçı ilk sıralarda koşanlara o sırada kaçıncı olduklarını bağırıyordu. Tanışan yarışçılar bu geçişlerde birbirini destekliyordu. Bütün bunlar bana da motivasyon oluyordu.

Dönüşten 5-10 dakika sonra yorgunluk artık hissedilir bir biçimde artmıştı. Her ne kadar hızımı kendimi dinleyerek ve aplikasyon ile takip etsem de bu zamanlarda en büyük destek ve ayarlama önümdeki yarışçı sayesinde oluyormuş. Benden biraz daha hızlı olup beni çekecek biri beni de hızlandırıyordu. 7K-9K arası kendime yakın bir tempoda yarışçının arkasına yerleştim. Arada geçmeye çalışsam da baktım yok olacak gibi değil, geri yerime geçtim. Bu tempoda yarışı bitiririz diye düşünürken yaklaşık 9. kilometrede benim için mümkün olamayacak bir depara kalktı. 10K yarışlarında son kilometrelerde hızlanmayı bir taktik olarak okumuştum. Ben de denedim ama yok imkânsız. Ne nefesim ne kaslarım buna izin vermiyordu. Ancak mevcut tempomu koruyarak yarışı kendim için iyi sayılabilecek bir dereceyle bitirdim. Oldukça keyifliydi.

Erkekler Sıra: 91/163 Süre: 58,54

Cross Challenge” üzerine 3 yorum

Yorum bırakın